Mayıs 30, 2013

HADİSE KUAFÖR

Bütün kadınlar için kuaför işleri çok mühimdir ve nedense kuaförlerimizden bir türlü memnun olmayız. Ben bu sefer iyi bir frekans yakaladım ama. Gezdim, dolaştım, saçlarımı türlü yerde yoldurdum ve en sonunda doğru yeri buldum.
Benim için bir kuaförde olması gereken şartlar şunlardır;
  1. Bana hiç bir şekilde asılmayacak. Öyle ahtapot gibi kollarını uzatıp mıncık mıncık davranmayacak. Adamın ağzının ortasına yapıştırırım çünkü. Hiç gelemem öyle şeylere.
  2. Laubali olmayacak ama adam gibi de sohbet edecek. Ağzını burnunu kıvırmayacak. Bir çok konuda bilgisi olacak, en önemlisi ise beni dinleyecek. Sonuçta o koltuk da bedava terapi yeri değil mi?
  3. Saçımı benim istediğim tarzda kesecek ama istediğim absürt bir şeyse de beni bozmadan o modeli bana uyarlayacak.
  4. Ben saçımı boyatmak istediğimde bana hangi renk istediğimi sormayacak. Bilmem kaç renk karıştıracak, bana en çok yakışacak rengi ortaya koyacak ve bende beğeneceğim.
  5. Salonda mutlaka yabancı pop çalacak, kafa dağıtacağız.
  6. Her istediğimde müsait olmasa bile bana vakit ayıracak.
Şimdi söyleyin bakalım çok şey mi istemişim? Sizce ben bu kuaförden bulamaz mıyım? Ha hayt buldum bile.
Kendisinin adı Faruk. Kendisini hep bahsettiğim Sibel Can isimli arkadaşım sayesinde buldum. Bir çok yer denedim ve hep hüsranla karşılaştım. En son saçımı kestirdiğimde beslemeye dönmüştüm. Herkes arkamdan Lamia diye bağırıyordu. Derken Sibel Can dedi ki onun kuaförü Faruk çok güzel saç kesiyormuş. Neyse gittik yanına bana ne istediğimi anlattırdı sonra da düzgünce biraz değişiklik yapması gerektiğini ve kendine güvenmemi söyledi. Ben zaten beslemeye döndüğümden kuzu kuzu bekledim, sonuç gerçekten istediğim modeldi. Sonra biraz uzayınca şekil verdirmek için gittim bu sefer hiç bir müdahalede bulunmadım ve sonuç yine mükemmeldi. Hatta şimdi saçlarımı uzatıyorum. Küt evreye geldiği halde çok rahat şekillendirebiliyorum. Üstelik her seferinde saçıma evde nasıl pratik şekil verebileceğimi de gösteriyor . Bundan iyisi Şam'da kayısı...

İşte Faruk yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz kişi. Kendisi tarzı ile aynı kişiliğe sahip değil. :DD Çok kibar, efendi biri. Bir buçuk ay önce saçımı boyatmıştım. Rengin adını bile bilmiyorum, Türk kahvesi ile bir şeyleri karıştırdı falan. Saçım bir kere bile akmadı. Geçen günlerde de dip boyası yaptırmaya gittim. Sizinle komik bir fotoğrafımı da paylaşıyorum. Ben her boya yapılırken kendimi fotoğraflarım nedense. 
Aşağıdaki fotoğrafta saçımın rengini görüyorsunuz. Normalde saçlarımın rengi simsiyah ama yüzüme çok sert bir ifade verdiğinden boyattım. Herkes bu rengin bende çok doğal durduğunu söylüyor. Önemli olan da doğallık zaten.
Bu saç şekli de benim saçımın doğal şekli. Hiç bir zaman düz fön çekmez saçıma çünkü doğal her zaman daha güzel duruyor. Bir de kısa olduğundan manasız. Zaten bende doğal dalgalarımdan memnunum.

Aşağıda da Sibel Can'ımla ben varız. Her zamanki gibi beni yalnız bırakmadı sağ olsun.
Benim gittiğim salonun tek dezavantajı şehir merkezine uzak oluşu. Eşimin ailesi ve Sibel Can Batıkent'te oturuyor. Kuaförün Batıkent'te olması bu bakımdan işime geliyor yani. Salonun adı Hadise kuaför ve güzellik salonu. İşletmecisi Halise Hanım. Ondan da çok memnunum. Kendisi ağda, kaş, lazer vs gibi işlemler yapıyor. Çok güler yüzlü. Salon ayrıca çok ucuz ama boya konusunda fiyatlar normal çünkü kaliteli boya kullanıyorlar.
Kendilerine şuraya tık tık yaparak ulaşabilirsiniz. Memnun kalacaksınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çalıştırın parmakları canlarım
( Blog linki yazılan yorumları kesinlikle yayınlamıyorum. Zaten yorum yapınca blogunuzun linkini bırakmış oluyorsunuz. Lütfen buna dikkat ediniz, teşekkürler)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...