Ocak 07, 2014

SULU KÖFTE (SOFRA DERGİSİNDEN)

Başlık annemin pasta defterinden alınmış gibi oldu. Hanım göbeği (Nevin'den), Yaprak dolması (Komşu anneden) gibi... Annem beğendiği tarifleri kimlerden hangi ortamdan aldığı bilgileriyle birlikte yazardı. Bende o tarifi gözümde daha net canlandırırdım. Bir de canım annem tariflerin neye benzediğini çizer. Canım ya, farklı bir tekniği var onun. Bende sofra dergisine aboneyim ya, geçen gün sulu köfte tarifini görünce canım çekti yapayım dedim. Aslında annemin sık sık yaptığı bir yemektir ama ben evimde ilk defa yaptım. Bir kere eşime sulu köfte sevip sevmediğini sordum, o da her zamanki gibi hayır dedi. Zaten ne seviyor ben henüz çözemedim. Bu yüzden hiç yapmamıştım ama geçen gün canım isteyince dayanamadım. Ve çok şaşırtıcı, kocca bey yemeğime bayıldı. :D  
Malzemeler:
2 orta boy patates
2 orta boy havuç
400 gr kıyma
1 adet soğan
Yarım kahve fincanı pirinç
8 dal maydanoz
2 çorba kaşığı tereyağı
2 çorba kaşığı un
6 su bardağı sıcak su
Tuz, karabiber
Yapılışı:
Yemeği gece 11'de yaptığım için bazı malzemeler de eksiğim vardı ve yemeği çok özenmeden yaptım. Maydanoz yoktu ve ben tereyağı eklemedim. Tereyağı yerine çok az zeytinyağı ekledim. Kıyma zaten yağlı olduğu için yemeği tereyağı ile iyice ağırlaştırmak istemedim. 
Önce kıymanın içine soğanları incecik doğruyorsunuz ama bence rendelemeniz daha iyi olur. Sonra iyice yıkadığınız pirinci, maydanozun bir kısmını ve tuz-karabiberi ekliyor ve yoğuruyorsunuz. Sonra bunlardan iri köfteler yapıyorsunuz. Tercih sizin isterseniz daha küçük boylarda köfteler de yapabilirsiniz.
Havuç ve patatesleri çok iri olmayacak şekilde doğruyorsunuz. Tencereye yağ ekleyip (tereyağı ya da zeytinyağı) önce havuçları kavuruyorsunuz, havuçlar yumuşayınca patatesleri ekleyip kavuruyorsunuz. Sonra unu ekleyip kokusu çıkana dek kavuruyor ve azar azar suyu ilave ediyorsunuz. Kaynamaya başlayınca köfteleri ilave ediyorsunuz. En son tuzunu ayarlayıp, havuçların pişmesini bekliyorsunuz. Havuç pişmişse zaten köfteler de pişmiş demek oluyor. En son maydanoz ekleyip, altını kapatıyorsunuz. Sonrada afiyetle yiyorsunuz.
Biz bunun ekşili terbiyeli halini  yaparız. Ama ben bu sefer bu şeklini denemek istedim. Gayet de güzel oldu. Kocca da beğendi ya daha ne olsun...:)))) 
(Bu arada ilk fotoğrafta da o akşamın menüsü var. Özelikle süzülmemiş, bir nevi mercimek püresi şeklinde mercimek çorbası ve pirinç lapası. Hasta olunca canım öyle istiyor.)

3 yorum:

  1. o kocaya neden soruluyor bu soru acaba koy önüne yerse yesin paşa :)))
    alıştırma kızım böyle ne yersen onu yapayımlara :) selam söyle enişteye :)
    eline sağlık beybi :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. beyim ne derse o olur bedia, ben beyimin lafından çıkmam. :DDD
      Ne bileyim kızım evliliğin ilk yılından tepesine çıkmayayım dedim:DD Şaka bir yana onun sevmediği yemeği yapmak içimden gelmiyor ben nasılsa herşeyi yiyorum diye umursamıyorum. Ancak çok canım çekerse yapıyorum. :)

      Sil

Çalıştırın parmakları canlarım
( Blog linki yazılan yorumları kesinlikle yayınlamıyorum. Zaten yorum yapınca blogunuzun linkini bırakmış oluyorsunuz. Lütfen buna dikkat ediniz, teşekkürler)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...