Nisan 17, 2014

SPOR SALONU MACERALARI

Spor salonuna üye olup da istasyonda çalışmamak olmaz. İstasyon dediğimiz belirli vücut bölgelerini çalıştırmak üzere bir araya getirilmiş makinelerin bütünüdür. Mesela tüm vücudu çalıştırmak istediğimde içinde dokuz farklı alet bulunan bir alana geçip sırayla tüm aletleri kullanıyorum. İşte kimisi bacağını, kimisi kolunu ya da diğer yerlerini çalıştırıyor. Kalça, bacak, kol gibi uzuvlar içinse ayrıca farklı aletlerin bulunduğu istasyonlar var. Genellikle spor hocalarının gözetiminde çalışılıyor ama bireysel çalışanlar da çoğunlukta.
Şimdi ben genelde ''tüm vücut'' istasyonunda çalışıyorum. Yeni başladığım için seviyem bir hayli düşük. Bundan gocunmuyorum fakat bunu mesele haline getirenlerle yaşadıklarım oldukça komik. Ama istasyon maceralarına geçmeden önce ısınmanız gerek. Isınmak için en iyi yol ise yürüyüş bandında 20 dk yürümek.
Macfit Ankamall çok kalabalık olduğu için yürüyüş bandında çalışabilmek için bir hayli çaba sarf etmeniz gerekli. Adeta bir kurtlar sofrası o bölüm. Boş bir yürüyüş bandı bulmanın en etkili yolu kimin ne kadar çalıştığına bakmak ve ne zaman ineceğini tahmin etmek. Hem kibarlığınızdan bir şey kaybetmez hem de hemen hiç yanılmazsınız. Ama kadınlar rekabetin olduğu her yerde kibarlıklarını kaybettiklerinden genellikle siz daha yürüyüşün ikinci dakikasındayken arkanızda delici bakışlarla dikilmekte oluyorlar. Hatta bir tanesi benim yürüyüş bandının koluna dayanıp oradan baktı bana. :))) Ve bu gerçekten gerçek. Kadın o kadar delici bakıyordu ve ben öyle bir elinin tersindeydim ki kadının, açıkçası dayak yemekten korktuğum için sesimi çıkarmadan, olabildiğince hızlı bitirdim çalışmamı. Öte yandan erkekler bu ortamda kibar mı kibar... Neden acaba? Cevabı basit, kız tavlamak! Bazıları o kadar salak ki, alyansımı gözlerinin önünde sallamama rağmen farkında olmuyorlar. Allah aşkına kim yürüyüş bandında sırasını verir ki! Bu centilmenlik değil, bence düpedüz salaklık... Neyse sağ olun ergenus beyinli salak adamlar...:))))
Şimdi gelelim istasyon maceralarına. İstasyonda genellikle orta seviye kas kütlesine sahip erkekler çalışıyor ama hepsi çok aşırı kaslıymış gibi davranıyorlar o ayrı. Bir tanesinin ben izlerken en yüksek seviyede kaslarını nasıl yırttığını gördüm daha ne olsun... Fakat daha vahim olanlar var. Mesela ben. Tamam iddiam yok. Seviyem iki, yani makinenin kendi ağırlığına ancak bir ekleyebiliyorum. Bundan hiç rahatsız değilim de küçümseyen bakışlardan oldukça mustaribim.:))) İstasyon kalabalık olduğundan sıra bekliyoruz bazen. Benden önce biri sekizinci seviyede çalışmış oluyor mesela. Ben gelip tak tak tak düğmeleri kaldırıp seviyeyi ikiye getiriyorum. Benden sonra aynı kişi tak tak tak tekrar sekize çıkarıyor seviyeyi. Tabi gıcık oluyorlar bana. Ama çalışırken yüzümü görseniz. Sekizinci seviyede çalışan adam nasıl bir zorlanma yaşıyorsa ben aynısını ikinci seviyede yaşıyorum. Eee ne yapalım bünye meselesi değil mi!
Buradan istasyonda çalışan erkeklere mesaj göndermek istiyorum. Ne olur beni ve benim gibi olanları küçümseyen bakışlarla etrafta dolaşmayın. Küçük de olsa kas kastır. Acı aynı acıdır....:))))))))


1 yorum:

  1. Bende sana eşlik etsemmi diye düşünüyordum ama sıra beklemek kalabalık beni bi soğuttu:) Ben güzel yürüyüş parkuruma devam edeyim :)

    YanıtlaSil

Çalıştırın parmakları canlarım
( Blog linki yazılan yorumları kesinlikle yayınlamıyorum. Zaten yorum yapınca blogunuzun linkini bırakmış oluyorsunuz. Lütfen buna dikkat ediniz, teşekkürler)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...