Temmuz 31, 2013

KİLİKYA PALACE OTEL # 2


Tatile çıkacağımız günün sabahı ben uyandığımda çok rahatsızdım. İshal, kusma, mide bulantısı ve ateşle uçağa binmek zorunda kaldım. Sanırım mide gribi dediklerinden oldum. Antalya havaalanında da iki saat eşimin abisini bekledikten sonra iyice kötüleşmiştim. O yüzden otele girerken değil otelden ayrılırken fotoğraf çekebildim. Sonrasında eczaneden aldığım reflor sayesinde düzeldim ama tatilin dört günü tuvalette geçti.:))
 Otelin girişinde bizi tur rehberimiz karşıladı. Otel Kemer Göynük bölgesinde. Havaalanına epey uzak. İnternet sitesinde 20 km olduğu yazılı bana daha fazla geldi. Eğer aracınızla gitmiyorsanız, bizim gibi vip araç kiralayın. Diğer ulaşım metodları ile hemen hemen aynı paraya denk gelecektir. Ama bana sorarsanız aynı parayı verip daha iyi bir otele gitmeniz mümkün, o yüzden hiç uğraşmayın.:))
 Otelin dış görünümü ve lobisi gerçekten çok güzel. Kötü kısımlar odalar ve yemekti. Aslında biraz bakımla mükemmel olabilir.
Otelin arkasında ''Queen Elizabeth spa hotel'' var. Şu anda yukarıdaki fotoğrafta onu görebilirsiniz. 
 Lobiyi çekmeye çalıştım. Ben kimse yokken fotoğraf çekmeye çalışıyorum. Biraz çekiniyorum yoksa.

 Bu halıyı bile fotoğraflamışım, o an ne düşünüyordum bilemedim.

Aşağıdaki fotoğraflarda lobi barı göreceksiniz. Bizim en sevdiğimiz yer burasıydı. Serin, sakin ve şık bir yer.  
 Otelin bir yeni bir de eski olmak üzere iki binası var. Eski binada resepsiyon, lobi ve lobi bar, odalar, yemekhane, havuz bar, havuz ve snack bar bulunuyor. Aynılarından resepsiyon hariç yeni binada da var. Yeni binayı gezerken hastaydım, fotoğraf çekmedim ama orası çok daha güzel. Bizim odalarımız eski binada olduğundan hep eski binada takıldık. Halbuki yeni binanın yemekhanesi de havuzu da daha güzel ve daha sakindi. Ama yemekler kötü olduktan sonra eski ya da yeni binada yemek pek fark etmez.


 Lobi barın dışı da bu şekilde. 
 Gördüğünüz gibi buradaki mobilyalar da çok zevkli.


Yukarıdaki iki fotoğrafta ise snack barı görüyorsunuz. Burada her gün aynı menü oluyor. Hamburger, kızarmış tavuk ve salata. Biz çoğunlukla öğle yemeklerini burada geçirdik. Yemekhanedeki yemekler gerçekten çok kötüydü. Bence bu durum otelde Rus ve Alman müşterilerin fazlalığından kaynaklanıyor. Genellikle onların kötü damak tadına uygun yemekler vardı. Lahana kavurmasını hangi otelde gördünüz Allah aşkına?! Üç öğün patates, patates, patates. Etler, köfteler sert ve yavan. Her hangi bir çeşitlilik yok. Meyveler pislik içinde. Tatlılar tatlı değil. Krem karamel aldım ve sadece bir kaşık yiyebildim çünkü tadı yoktu. Şeker katmayı unutmuş olabilirler. Sabahları sütlü yumurta vardı. Bulamaç gibi bir şey. Bizim bildiğimiz, alıştığımız tatlar değil. Burun kıvırdık ama ruslar bayılarak yiyorlardı. Fakat yeni binada bulunan A la cart restaurantlar iyiydi. İtalyan ve Meksika restaurantlarına gittik. Onlarda ayrı bir postta gelecek. Bundan sonraki postta ise havuz ve çevre görünümünden bahsedeceğim.
İyi günler...:))))

1 yorum:

Çalıştırın parmakları canlarım
( Blog linki yazılan yorumları kesinlikle yayınlamıyorum. Zaten yorum yapınca blogunuzun linkini bırakmış oluyorsunuz. Lütfen buna dikkat ediniz, teşekkürler)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...