Nisan 25, 2013

İŞ YERİNDE BUGÜN

Bugün iş yerinde yoğun bir gün, günüm çiftçi amcalara laf anlatmaya çalışmakla geçti şu zamana dek. Benim arazide buğdayların arasında olmam gerekiyordu ama bambaşka bir derdi var çiftçilerin. Para, para, para...
Çok komik diyaloglar geçiyor aramızda, videoya alsam da izleseniz keşke, gülmekten ölmek garanti.
Geçen sene bir şey olmuştu hiç unutmuyorum;
Orta yaşlarda bir çiftçi geldi, belge istiyor. Ben de kimlik numarasını istedim, sonra internetten baktım, belgeyi yazdırdım, almaya kalkarken bir arkadaşım '' Nugi sen dur, ben getireyim'' dedi ve odanın karşısında duran yazıcıdan kağıtları getirdi. O sırada çiftçiden şöyle bir tepki geldi, ''Abovvvvv, sen bilgileri buradan yolluyorsun, tee karşıki aletten mi çıkıyo, vay babam...'' Hiç abartmıyorum aynen bunları söyledi. Ben o sırada hiç bir şey olmamış gibi aynen şöyle söyledim ''Ohhoooo sen ne diyorsun amca, ben buradan yolluyorum, New York'tan çıkıyor'' Sonra amcam gitti biz odada 4-5 kişi koptuk. :)))
Bugün nasıl diyaloglar olacak acaba merakla bekliyorum. Bu arada biz iş yerinin arka bahçesinde fotoğraflar çektik Amal'la bakmak ister misiniz?
Eşek maydanozu

 Bunlar gölge alanlarda yaygın olan yabancı otlar, maydanoz ile aynı familyadan, bu yüzden çok benziyorlar.
 Bu ağaçlarda akasya ağaçları, daha yeşillenmedi ama gövdesi de çok güzel. Ne zaman bir ağaç gövdesine dokunsam bütün negatif enerjimden kurtulduğumu hissederim. Ayrıca ağacın yaşadığını da hissediyorum.
 Bu arada akasya ağaçları baklagiller familyasındandır. Ben nedense bu bilgiye çok şaşırırım. Bir fasulyeye bak, bir de akasya ağacına. Gerçi bizim  familyada beş kişi, ben 1.58 boyumla küçücükken yanlarında, diğerlerinin en kısası 1.68 boyunda. Oluyor böyle şeyler.
 Burada gördüğünüz el her zamanki siyah ojeleri ile Amal'a ait.
 Ben hala oje süremiyorum, halbuki ne ojeler var bende...Ühüüüüü...
 Bu ağacı da kenara denk geldiğinden olsa gerek kesmişler, böyle bile güzel ağaç.
 Bu da arka bahçemizin misafiri

 Ve bir zamanlar ben, köyde traktör üstünde. Efendim gerektiğinde bir Ziraat Mühendisi traktör de kullanmalı. Gerçi ben burada kullanır gibi yaptım ama olsun. :DD

Ve bu bulut, sizce de bir kalbe benzemiyor mu? Eskiden en çok sevdiğim şey çimlerin üzerine yatıp, bulutları seyretmek ve onları bir şeylere benzetmekti. Beş yaşındaykende hep uçağa binip, bulutların üzerine çıktığımızda bulutların üzerine atlamak ve orada dolaşmak istiyordum. Sağolsun benden 15 yaş büyük halamın oğlu ''Bulutların üzerinde dolaşılamaz, düşersin'' diyerek hayallerimi baltalıyordu. Şimdi anlıyorum ki ben aslında o zamanlar bulutların üzerinde dolaşıyormuşum meğer. :))
Güzel günler sevgili okur :)))

4 yorum:

Çalıştırın parmakları canlarım
( Blog linki yazılan yorumları kesinlikle yayınlamıyorum. Zaten yorum yapınca blogunuzun linkini bırakmış oluyorsunuz. Lütfen buna dikkat ediniz, teşekkürler)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...