Öncelikle şunu söylemeliyim ki Buket Uzuner'in kitabını geçen sene mayıs ayında okumuştum. Ama rafta beklediğini görünce bu kitapların arasına koyayım dedim. Çünkü bu kitaptan bahsetmek istiyordum. Bunun dışında aşağıda gördüğünüz kitaplara üç adet pucca günlük ekleyin. Pucca günlük 'ün üç kitabını da geçen hafta bitirdim. Hepsi de başka arkadaşlarımın olduğundan burada değiller.
''Limonlu pastanın sıradışı hüznü'' isimli kitaptan bahsetmiştim. Hemen alıp okudum. Zaten öyle sürükleyici ki hemen bitiyor. Bitince tekrar okumak istedim ama benim beyin her sayfayı ezbere bildiğinden kesin okuyamam. Okumamış olanlar vardır mutlaka o yüzden romandan çok bahsetmek istemiyorum. Ama şunu söyleyebilirim, kitaptaki karakter Rosie çok sıcak ve kitap ağzınızda hüzünlü bir tat bırakıyor. Şiddetle tavsiye ederim. Birde yazarı öpmek isterim ama mümkün değil sanırım...
Kristin Hannah ile iki ya da üç sene önce tanıştım. Tüm kitaplarını sırf okumak için okuyorum. Güzel değiller mi? Hayır kesinlikle güzeller fakat Türk filmi tadında romanları pek sevmiyorum. Yine de okuyorum işte. Edebi olmasa da olur hikayeler bana yeter diyorsanız güzel romanları var. Okunabilir.
Pucca günlük 'ün üç kitabını da okuduktan sonra başka bir dizüstü edebiyat eseri ''1 kadın 2 salak'' ı okumaya başladım. Bitmek üzere , bu kitabı puccanın kitaplarından daha çok beğendim.
Böylece şubat ayında bitirmek üzere olduğum kitabı da sayarsak 6 adet kitap okumuşum. Benim okuma hızıma göre oldukça az sayıda kitap olmuş, bakalım bir dahaki ay sayı ne olacak.
Bol kitaplı bir Mart ayı diliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Çalıştırın parmakları canlarım
( Blog linki yazılan yorumları kesinlikle yayınlamıyorum. Zaten yorum yapınca blogunuzun linkini bırakmış oluyorsunuz. Lütfen buna dikkat ediniz, teşekkürler)